Gençler, başkalarıyla bağlantı kurmak ve fikir alışverişinde bulunmak için sosyal medyayı giderek daha fazla kullanıyor. Bu iletişim biçimi, İnternet’in farklı geçmişlere ve görüşlere sahip insanlarla etkileşim kurmalarına izin verdiğine inanan daha yaşlı gençler için özellikle yararlıdır. Bu onların özgüvenlerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bununla birlikte, gençlerin sosyal medya kullanımıyla ilgili bazı tehlikeler vardır.
Sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığına etkisi
Sosyal medya, bir gencin ruh sağlığını çeşitli şekillerde etkileyebilir. Bir gencin sosyal medyada daha aktif olan akranlarından daha aşağı hissetmesine neden olabilir. Ayrıca bir gencin diğerlerinden izole hissetmesine neden olabilir. Olumsuz etkilerin ortaya çıkmasını önlemek için ebeveynler, olumsuz duyguların nedenlerini belirlemek için gençleriyle birlikte çalışmalıdır. Örneğin, bir genç bir sosyal medya sitesinin belirli bir yönünden hoşlanmayabilirken, bir başkası belirli bir kişiden hoşlanmayabilir. Bazı durumlarda, gençlerin belirli platformlardan ve insanlardan tamamen kaçınmaları gerekebilir. Bu sorunları belirlemek için ebeveynler ve gençler birbirleriyle iyi iletişim kurmalıdır.
Son araştırmalar, ergen kızlarda sosyal medya kullanımı ile depresyon arasındaki bağlantıyı incelemiştir. Bir çalışmada, artan sosyal medya kullanımı, daha yüksek depresif semptom oranları ile ilişkilendirildi. Başka bir araştırma, artan sosyal medya kullanımının daha az uyku ve daha az fiziksel egzersiz ile bağlantılı olduğunu buldu. Diğer araştırmalar, sosyal medya kullanımının genç kızların beden imajını da etkileyebileceğini öne sürdü.
Son yıllarda intihar oranları azalmış olsa da, genç nesil arasında önemli bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Gençler üzerinde yapılan bir araştırmada araştırmacılar, sosyal medyayı sıklıkla kullananların psikolojik sıkıntı yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular. Bu etki özellikle kızlarda belirgindi. Çalışma ayrıca, düşük uyku kalitesi ve siber zorbalığa maruz kalmanın artmasının, kızlarda artan psikolojik sıkıntı ile ilişkili olduğunu buldu. Bu, özellikle ergen kızlar için ciddi bir sorundur.
Ağır sosyal medya kullanımı aynı zamanda azalmış bir refah duygusu ve düşük benlik saygısı ile de ilişkilidir. Araştırmacılar, bir yıl sonra daha yoğun sosyal medya kullanımının daha düşük yaşam memnuniyeti ile ilişkili olduğunu buldular. Araştırmacılar, gençlerin sosyal medyada ne kadar zaman harcadıklarını tespit edemediler, bu nedenle kesin nedenleri belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Sosyal medya kullanımı bir gencin ruh sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahip olsa da, sosyal medya kullanımını ılımlı ve kaliteli zamanla dengeli tutmak önemlidir. Ergenlerin sosyal medyada geçirdikleri süre, yaşlarına, kültürlerine ve karakter özelliklerine bağlıdır. İnternette gördükleri içerik, internette geçirdikleri zamandan daha önemli olabilir. Sosyal medyanın olumsuz etkileri olsa da ilişkileri güçlendirebilir ve sosyal bağlar kurabilir.
Sosyal medyanın gençlerin özgüvenine etkisi
Sosyal medya gençlerin hayatlarının önemli bir parçası haline gelmiş olsa da, bu teknolojinin bazı ciddi dezavantajları var. Bunlardan biri depresyondur. Mükemmel insanların fotoğraflarının sosyal medyada sürekli bombardımanı birçok gencin kendini güvensiz hissetmesine neden oluyor. Favori web sitelerinde gördükleri “mükemmel” görüntüye uymaları için görünüşlerini, tarzlarını ve arkadaşlarını da değiştirmeye başlayabilirler.
Sosyal medya, benlik saygısı üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra, benlik değerini artırmak için de önemli bir araç haline gelmiştir. Birçok genç, kendilerinin ve arkadaşlarının resimlerini paylaştığı için kendilerini bu resimlerle kolayca karşılaştırabilirler. Bu, özellikle ergenler hala kendi öz saygılarını oluşturduklarında zararlı olabilir.
Sosyal medyanın gençler üzerindeki bir diğer olumsuz etkisi de aşağılık duygusuna yol açabilmesidir. Sosyal medya değerli bir araç olsa da, sağlıksız benlik saygısına ve beden memnuniyetsizliğine de yol açabilir. Sonuç olarak, sağlıklı benlik saygısı, akran geribildirimine ve etkileşime bağlıdır.
Araştırmacılar bu konuda bir araştırma yapmışlar ve kızların erkeklere göre dış görünüş konusunda daha düşük benlik saygısına sahip olduklarını bulmuşlardır. Bu, 10 ve 12 yaşlarındaki erkekler ve kızlar arasında önemli bir fark olmamasına rağmen gerçekleşti. Kızlar ayrıca erkeklere göre daha fazla başka odaklı sosyal medyaya girme eğilimindeydi.
Ek olarak, aktif olarak kendine yönelik medyaya katılan ergenler, diğerlerine yönelik medyaya katılanlara göre daha olumlu bir benlik imajına sahiptir. Sonuç olarak, görünüşlerini başkalarının ideal benlik sunumuyla karşılaştırma eğilimindedirler. Bu yukarı doğru karşılaştırma zararlıdır ve düşük benlik saygısına yol açabilir.
Sosyal medya da genç depresyonundaki artışla bağlantılı. ABD’li ergenler üzerinde yapılan anketler, sosyal medyada daha fazla zaman geçiren gençlerin zihinsel sağlık sorunları yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, internete bağlı olmayan aktivitelere daha fazla zaman harcayan gençlerin zihinsel sağlık sorunlarını bildirme olasılıkları daha düşüktü.
Sosyal medya, gençlerin hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Birçoğu için, yüz yüze buluşmaktansa çevrimiçi sosyalleşmek daha uygundur. Ayrıca insanları birbirine bağlamaya yardımcı olur. Gelecekteki Covid-19 karantinaları, sosyal medyanın insanları birbirine bağlı tutmada bir rolü olduğunu kanıtladı.
Yorum Yok