Sosyal medya çok güçlüdür, ancak zararlı da olabilir. Akran baskısı, mahremiyet endişeleri ve hatta kendine zarar veren davranışlar, sosyal medya kullanımı için bir risk olabilir. Aşağıda, sosyal medya ile ilgili bazı konulara bakacağız. Bu sorunları anladıktan sonra, bu sosyal ağları kullanıp kullanmayacağınızı daha iyi seçebilirsiniz.
Sosyal medya ile ilgili sorunlar
Sosyal medyanın birçok faydası vardır, ancak aynı zamanda bir dizi zihinsel ve duygusal soruna da yol açabilir. Bu platformların aşırı kullanımı benmerkezciliğe ve yalnızlığa yol açabilir. Hatta insanları okuldan veya işten uzaklaştırabilir. Bu etkilere ek olarak, sosyal medya siyasi kutuplaşmayı teşvik edebilir. Bunların hepsi sosyal medya kullanımınızı sınırlamak ve sosyal medya alışkanlıklarınızı değerlendirmek için sebeplerdir.
Bu sorunlardan kaçınmanın yanı sıra işletmenize uygun bir sosyal medya politikası oluşturmanız da önemlidir. Bir sosyal medya politikası, itibarınıza zarar verebilecek içerik yayınlamayarak marka itibarınızı korumalıdır. Bulunduğunuz yere bağlı olarak bu, yerel hukuk uzmanlarıyla işbirliği yapmayı içerebilir. Ayrıca, yayınladığınız herhangi bir içeriğin meşru olduğundan ve yazara gereken değeri verdiğinden emin olmanız gerekir. Ayrıca, telif hakkı yasalarına uymak ve müşteri gizliliğini ve finansal bilgilerini koruyan bir sosyal medya politikası geliştirmek önemlidir.
Akran baskısı
Akran baskısı, sosyal medya kullanımının önemli bir itici gücüdür. İşbirlikçi uygulamalar veya iletişim desteği yoluyla olsun, akran baskısı güçlü bir motive edicidir. Ne yazık ki, olumsuz sonuçları da var. Sosyal medyanın tek sorunu arkadaş baskısı değil. Hem araştırmacılar hem de profesyoneller akran baskısına tabidir.
Akran baskısı günümüz toplumunda yaygın bir sorundur. Gençler, sosyal medya sayesinde her gün yeni şekillerde akran baskısına maruz kalıyor. Columbia Üniversitesi’ndeki Ulusal Bağımlılık ve Madde Suistimali Merkezi, gençlerin yaklaşık yüzde 75’inin uyuşturucu kullanımı gibi riskli davranışlarda bulunmak için akran baskısı hissettiğini tespit etti. Sosyal medya kullanımı, riskli davranışları teşvik etmenin yanı sıra, gençleri cinsel içerikli mesajlaşmaya da teşvik ediyor. Seks yapmak, gençleri tehlikeli insanlarla temasa sokar ve psikolojik hasara yol açabilir. Bazı sosyal medya kullanıcıları, hesaplarını uyuşturucu satmak veya reşit olmayanların içki içmeyi ve parti yapmayı teşvik eden “Tide pod challenge” gibi riskli faaliyetlere katılmak için bile kullanıyor.
Çocuklarının akran baskısından etkilendiğini hisseden ebeveynler, çocuklarıyla sosyal medya kullanımları hakkında konuşmalıdır. Bu kişi, öğretmen veya okul danışmanı gibi güvenilir bir yetişkin olabilir. Bu kişi açık iletişimi teşvik etmeli ve çocuklara iddialı olmayı öğretmelidir. Çocuğunuzun arkadaşlarını ve çevrimiçi etkileşimlerini bilmek, onlara iyi seçimler yapmalarında rehberlik edebilmeniz için önemlidir.
Gizlilik sorunları
Sosyal medyayı kullanmak, deneyimlerinizi paylaşmak için uygun bir yol olabilir, ancak aynı zamanda bir dizi gizlilik sorununa da neden olabilir. Sosyal medyada gizliliğinizi korumanın ve kişisel verilerinizi korumanın birkaç yolu vardır. Bunun bir yolu gizlilik ayarlarınızı kapatmaktır. Sosyal medya kullanıcılarının neredeyse yarısı hesap ayarlarını gizli tutarken, diğer yarısı ise herkese açık olarak bırakıyor. Bazı insanlar bunu kolaylık sağlamak için yaparken, diğerleri kişisel bilgilerini korumak için yapar.
Sosyal medyada mahremiyetle ilgili en büyük endişelerden biri, platformların sizinle ilgili çeşitli şeyleri izlemesidir. Buna gönderileriniz, fotoğraflarınız ve profiliniz dahildir. Bu platformlar bu bilgileri size içerik beslemek için kullanır. Bu her zaman kötü bir şey değildir, ancak bununla ilişkili potansiyel risklerin farkında olmak önemlidir.
Kendine zarar verme davranışı
Kendine zarar verme davranışı, fiziksel veya duygusal zarara yol açan bir davranış kalıbını ifade eder. Bu tür davranış, genellikle kendini tatmin etmek için zorlayıcı bir ihtiyacın ifadesidir. Bu bireyler genellikle bu ihtiyaçlarını karşılamak için sağlıklı bir yaşamdan fedakarlık ederler. Bu davranışlar birçok soruna yol açabilir ve intihara ve hatta fiziksel zarara neden olabilir. Bu tür davranışlar için tedavi aramak önemlidir.
Bir dizi araştırmacı, sosyal medya platformlarının yüksek kullanımını, kendine zarar verme davranışı ve diğer zihinsel sağlık sorunları riskinin artmasıyla ilişkilendirmiştir. Bu eğilim, sosyal medya kullanımı ile depresyon, kendine zarar verme ve intihar düşüncesi arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, bu bulgular gençler ve ebeveynlerle yaygın olarak paylaşılmamıştır. Sosyal medya ile intihar riski arasındaki bağlantıyı ve bunlarla ilişkili risk faktörlerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Bağımlılık potansiyeli
Sosyal medya kullanımı, bir kişinin başkalarıyla olan ilişkisi ve ruh sağlığı üzerinde ciddi bir etkiye sahip olabilir. Aynı zamanda sosyal izolasyona ve gerçek dünyadan kopmaya yol açabilir. Sonuç olarak, bağımlılık potansiyeli çok gerçektir. Bazı uzmanlar, Amerikalıların yüzde onun kadarının sosyal medyaya bağımlı olduğunu tahmin ediyor.
Bağımlılık, fiziksel veya zihinsel zarara neden olan maddelere veya faaliyetlere bağımlılıktır. Bu durum birçok şekilde kendini gösterebilir ve video oyunları ve aşırı sosyal medya kullanımını içerebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 3 milyardan fazla aktif sosyal medya kullanıcısı var. Ancak uzmanlar, bu kullanıcıların yalnızca küçük bir bölümünün aslında sosyal medyaya bağımlılık belirtileri gösterdiğine inanıyor.
Yorum Yok